BDSM'de, itaatkâr (submissive) bir Dominant'a itaat etmeyi kendi rızası ile kabul eder. Bu güç değişimi/devri itaatkar rolüne sahip olan kişilerin seksüel faaliyetler içerisinde olmasını da gerektirmez. Pek çok kişi "itaatkar" kavramını "kölelik (Slave)" ile maalesef karıştırır. Dom/Sub ilişkisinde olan çiftler bunu pek çok şekilde yapabilirler çünkü bir köle gibi katı kurallara sahip değildir itaatkar. Kendisinin belirlediği sınırlar vardır ve Dominant karakter bu sınırlar dahilinde kalır. İtaat, hakim olan karakteri memnun etme isteği ve özveri ile ilgilidir. Dominant / itaatkâr ilişkisinde bence partner sayısının da kısıtlayıcı bir tarafı bulunmaz. Dominant, birkaç itaatkâra sahip olabilir.
Geleneksel tarihte, köle, bir şahsa ait olan "mülktür". Kölenin hakları yoktur. Modern BDSM alt kültüründe de bu hemen hemen aynıdır ve geçerlidir. Köle; kendi rızasıyla sahip olduğu tüm egemenlik haklarını efendisine devreden kişidir. BDSM'de köle için hükmeden karaktere "Efendi" denir. Köle, isteyerek başkasının mülkiyetinde olmak istediğini itiraf ve kabul eder. Bu onların seçimidir. Köle olma kararının arkasında bir çok mantık ve bunu yapan kişinin pek çok kişisel sebebi olabilir. BDSM topluluğunda, efendi / köle ilişkisi nihai bir ilişki türü olarak düşünülür. BDSM'de birkaç tür kölelik ve bunların her biriyle ilişkili pek çok uygulaması vardır.
Özellikle BDSM kültüründe itaatkar katılımı olan tüm ilişkilerde hükmeden taraf için "Dominant" ifadesi kullanılır. Efendi tabiri bir köleye (slave) sahip olan kişiler için geçerlidir.
Karşılaştırma
- İtaatkar Rol değişimi yapabilir, Köle yapamaz
- İtaatkar süre belirleyebilir, Köle belirleyemez
- İtaatkar kısmi boyun eğebilir, Köleden tam itaat beklenir
İtaatkar ve köle arasındaki fark nedir?
- Cinsel ilişkilerde, itaatkar taraf, dominant ile uyum içinde rol ve güç değişimi yapabilir. Ama bir Köle asla bunu yapamaz.
- İtaatkar role-play' i kısa süreliğine yapabilirken, bir köle efendisinin arzusuna göre hareket etmek zorundadır.
- Bir itaatkâr kendi sınırlarını belirleyebilirken bir köle efendisinin hakimiyeti kabul ettiği andan itibaren, efendisinin hükümleri geçerlidir.
- Bir itaatkâr sosyal hayatında ve davranışlarında çok daha serbest ve rahattır, oysa bir köle ne giyeceğinden, ne yiyeceğine ve bunu ne zaman yapacağına kadar efendisinin buyruğundadır.
Sonuç;
Köle ile itaatkâr arasındaki fark bariz olmasına rağmen yine de karıştırılıyor olmasının bazı sebepleri var. Bunların başında itaatkârların, kimi durumlarda tamamen kontrolü dominant karaktere bırakarak bir köle gibi davranmaları, kendi limitlerinin ne olduğunu görmek istemeleri ve sosyal medya platformlarında yaşanılan terim/kavram kargaşalarıdır.
Karşınızdaki kişinin rolünü anlamasına yardımcı olmalısınız. Hayatını, sosyal çevresini, işini vs. gibi durumlarını inceleyin. Sadece testler ile yetinmeyerek konuşun tartışın. Çünkü unutmayınız ki "İtaatkâr veya Köle" olup olmadığının sonucu hem sizin, hem de partnerinizin hayatını değiştirebilir.
Başlangıç;
Rolü ile ikilem yaşayan bir partneriniz veya partner adayınız var ise küçük bir Power-Exchange (güç değişimi) yapın. Ondan bir konuda size tabi olmasını isteyin ve buna ne kadar uyumlu davrandığını gözlemleyin. Bu iyi bir başlangıç olacaktır.
[/rml_read_more]
Tags: BD/SM Genel bdsm köle eğitimi eğitim İtaat köle eğitimi köle ve itaatkar Yeni Başlayanlar
İtaatkar ile köle arasındaki ayrım açık. Bunda bir sorun yok. Ancak değinmek istediğim nokta şu: Köle olmaya karar vermiş bir kişi acaba ne kadar sağlıklı düşünebiliyor? Ne kadar 'özgürce' buna karar vermiş olabilir? Birtakım problemleri nedeniyle yanlış bir karar verdiğinin farkında değilse ve sahibe/sahip'inin elinde bu söz konusu problemleri daha da derinleşirse ne olacak? İstismara uğramış olmayacak mı? Sahibe/sahip acaba ne kadar ayırtedebiliyor bu durumu? Sonuçta BDSM'nin diploması yok. Bir uzman değil onlar. 'İşine geldiği gibi' sömürme durumu her zaman var. Bunun önüne geçilebilir mi? Sonuç olarak bu kişilerde ruhsal problemler bulunabilir ve tıpkı üfürükçü hocalara gidenlerde olduğu gibi bu kişiler de çözümü sahibelere/sahiplere gitmekte buluyor olabilirler. İşin bu yönünü analiz ettiniz mi?
Bir diğer nokta da 'Aslında bunun tek sebebi itaatkar kişinin kendi limitlerinin ne olduğunu görmek istemesi ve psikolojik yetersizliklerini telafi etme çabasıdır' şeklinde bir cümle kurmanız. Psikolojik yetersizlik ne demektir? İtaatkarlarda böyle bir şey olabileceğini düşünüyorsanız onlara neden ruh sağlığı uzmanına gidin demiyorsunuz? Ya da gerçekten onları psikolojik olarak zayıf mı görüyorsunuz? (O her ne demekse tabi).
Son olarak, yazılarınızda sistematik bir şekilde gramer hataları var. Örneğin ayrı yazılması gereken 'de' ve 'da'lar bitişik yazılıyor. Bu da okumayı güçleştiriyor. Maaelesef çok kişi bu hataları yapıyor günümüzde.
Selamlar.
Gramer hataları uyarınız için teşekkürler. Diğer eleştirileriniz için cevaplamadan veya bu eleştirilerinizin zeminine bakmadan keşke öncekşi yazılmış yazılarıda okusaydınız. Aslında bütünsel olarak bakarsanız tüm sorduklarınız ve parçaları yerlerine zaten oturacaktır. Benzetme ve tekil şahıs kullanımlarına ise gereksiz takılmışsınız. Herhangi bir alt anlamı olmamakla birlikte bence yeterli.
Yapılan ilk yorumda bence haksız bir itham soz konusu. Bir hastanın yanlış bir doktor seçebilme olasılığı gibi, kole olmak isteyen birinin de yanlış bir Efendi seçme olasılığı her zaman mümkündür. Diploması var diye doktor olarak geçinip, doktorluga hic yakışmayan ozelikler taşıyan yada mesleki bilgiden yoksunluklari olan kişilerin var olması gibi Efendi olduğunu söyleyip buna uygun davranmayan kisiler de elbette vardır. Ama zaten GERÇEK bir EFENDİ köle adayının psikolojisini çok iyi anlayan ve ona göre davranabilecek donanıma sahip kişidir. Bu sitede yazanlari hiç tanımadığım halde, yazılarının geneline baktigimda INSAN PSIKOLOJISINE önem verdiklerini anlamamak imkansız. Özellikle de Köle eğitiminde ki KÖLE PSIKOLOJISINE verdikleri özene hayran kalmamak mümkün değil. Ortada önyargılı, araştırma yapılmaya gerek duyulmaksizin gerçekleşen haksız bir suçlama var. Nice doktorlarin yanlış teşhis koyarak hastalari uzerinde olumsuz yan etkilere sebep olduğunu basin yayın kuruluşlarında sıkça şahit oluyoruz. Hatta öyle hatalar ki ölümlere daha neden olabiliyor. Biraz aklı olan köle adayı da, kendisine en uygun Efendiyi bulmak için özenli davranmalıdır. Sonuc: herkes üzerine düşeni hakkıyla yerine getirmeli.