70'lerde ve 80'lerde feministler BDSM 'ye karşı sert bir şekilde karşı çıkmışlardı ve dominant kadınlar en büyük çekişme kaynağıydı. Female Sexual Slavery, adlı kitabında Kathleen Barry, BDSM'yi "bir kadının iradesine karşı cinsel olarak zorlama eylemi için bir kılıf" olarak nitelendirdi . BDSM 'yi uygulayan lezbiyenleri de kınamadan kaçınmadı. Jocelyn Borycszka'nın, kitabı Suspect Citizens'ta da, bu durum "kadınların ezilmesini sürdürmek için kullanılan eril güç dinamiklerini" basitçe kopyalamak olarak yer alıyordu.
Peki "rızaya" dayalı olan bu ilişkiler neden eleştiriliyor? Bazıları için,
rıza kavramı eğer bir baskı sisteminde gerçekleşirse, anlamsızdır. Diana Russell, "rıza göstermek" olgusunu BDSM pornografisi hakkında yazdığı kitabında şöyle reddediyordu: "Bağlı bir kadının göğüslerine mum damlatılıyor. Peki bunu daha önce kabul etmiş miydi? Etse bile, bu bir şiddet eylemidir. Rıza kavramı görecelidir ve duruma göre değişkenlik gösterir." Anti- BDSM feministleri içinde de bu söylem “yaşamlarımız boyunca bize bastırılmış bir cinsel etkileşim modeline cevap vermekte aynı mantığa dayandırıldı, bu durum (razı olmak) gerçek bir seçenek olamaz”. Dahası, cinsel itaatkâr bir rol oynamayı kabul ederek, bir kadın “yatak odasının dışındaki güç dengesizliklerinin meşruluğunu pekiştirerek” feminizme aktif olarak zarar vermektedir.
Rıza Kavramı
Bununla birlikte, bazı modern eleştirmenler daha ölçülür kanıtlar sunarlar. Kadın ve Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Profesörü Breanne Fahs , (Performing Sex'in yazarı), "Zevk, öz-eleştirel bir yaklaşımı engellemez" demektedir . Fahs, “bu şeyleri neden yaptığımıza ve bu davranışların toplumsal cinsiyet ve iktidarın daha büyük öykülerine ne dediğine dair eleştirel bir gözle yönlendirmek” isteyen kadınları teşvik eder. “Kadınların tecavüz fantezilerine sahip olmalarıyla kendi arzularından uzaklaşma ihtiyaçlarını içselleştirebilmeleri mantıklı” dır. Buna benzer bir başka yaklaşım, Norma Ramos'un 1995'teki bir dergide yer alan “Kadınlar, güçsüzlüklerinden dolayı cinsel zevk almanın sosyalleştiğini....” sözleridir.
Belki de birçok BDsM Fantazi ve oyununun kadına yönelik şiddet tasvirlerine olan benzerliği, bazı feministlerin BDSM'de kadın sunumunun asla kabul edilemeyeceğine inanmadığı yönündedir. Kanadalı feminist Meghan Murphy
, Cpl Jim Brown'un “kadınların kötüye kullanılmasını ve kötüleşmesini fetişleştirdi” şeklinde ifade etmesi, Jim Brown'un kadınları obje olarak kullanan ve fotoğraflayan ve bunu yaparken herhangi bir
rıza almadığına dair eleştirisidir.
BDSM toplumu, kendi içlerinden gelen eleştirilere karşı barışık değildir — Margot Weiss
, “birçok katılımcının olay yerinde cinsiyetçilikten şikayet ettiğini ” araştırmalarıyla tespit etti. Birden fazla kadın Weiss'e, gerçek BDSM yönelimlerine bakılmaksızın cinsiyetleri nedeniyle itaatkar oldukları varsayıldığını bildirmiştir. Kadınlığın pasiflikle otomatik ilişkisi sorunludur. Feministlerin “normatif cinsiyetli düzenlemeleri” konusu altında yaptıkları eleştiriler, BDSM toplulukları için savunmaları en zor olanıdır.
Kadınların cinsel tercihleri politik ağırlık taşır ve birçok alanda hala eşitliğin olmadığı bir toplumda, birçok feminist hala yatak odasında iktidarı teslim etmenin başka bir yere teslim olmak olduğunu hisseder. Sol kanat yazarı Yasmin Alibhai-Brown, "BDSM'nin çekiciliğinin kadınların eşitliğe yaklaştıkça kadınları güçsüzleştirmek için sadece modern bir manevra" olduğuna inanır.
Sonuç;
Rıza gösterme kavramını geçen günlerde, fikirlerini önemsediğim bir arkadaşımla tartışırken; "deneyimlenmemiş olan durumlardan haz alıyor ve partnerimin hiç deneyimlemediği veya korktuğu uygulamaları yapmak istiyorum. Bunu benim için yapmasından büyük haz alırım." gibi bir yaklaşımı, asla tartışılamayacak ikili ilişki dinamiğinin içinde değil de, ilişki sonrasında ve haricinde düşünmek gerekliliğine inanıyoruz. Kim olursa olsun "baskı" ile rıza göstermesi (yukarıda da değinildiği gibi) etik anlamda en hassas noktalardan biri. Basit ve çoğunluğumuzun gereksiz bulduğu, bunu communication ile çözümlemenin daha doğru olacağını düşündüğü, bdsm checklistlerinin büyük fayda sağladığı ve "yüzeysel rıza" kavramını başka türlü onaramayacağımıza inanıyorum. Bir yöntem olarak kullanılan her doğru araç, bilgiyi yorumlamak için de önemlidir. Çünkü meşruluğunu kaybeden bir dominant, hükmetme yetisini, bununla birlikte de kontrolü kaybeder. BDSM'ye karşı yapılan eleştirilerin tam da temelinde var olan "şey" budur. Rızanın sevgi, korku vs. gibi baskı yöntemleri ile alınması ve "akılcılıktan" uzaklaşıyor olması.
Tüm bunlara rağmen şuraya son notu bırakmanın yerinde olacağı düşüncesindeyim; "Zevk, öz-eleştirsel bir yaklaşımı engellemez"
Tags:
BD/SM Genel bdsm bdsm eleştirisi bdsm makale feminizm submissive