Hemen hemen her itaatkârın kendisini köle olarak tanımlaması, itaatkâr ve köle arasındaki farkların gri bir alanda belirsizleşmesine sebep oluyor. İtaat etmek ve köleliği kabul etmek arasındaki derin ve bariz farka rağmen neredeyse her gün "sınırsız köle" olduğunu iddia eden bireyler sosyal medyada terimlerin içini boşaltmakla kalmıyor, toksik bir kitlenin de oluşmasına sebep oluyor. Diğer taraftan tahakküm altına alan D tipi içinde aynı şeyleri söylemek mümkün. Neredeyse her dominant kendisinin Master ve Mistress olduğunu iddia ediyor.
Yakın arketiplerin bu denli iç içe geçmesi ve yanlış bilinmesi sonucunda ortaya çıkan problemler, ilişkileri ve bireyleri hem mental hem de fiziksel açıdan yorabiliyor. Öncelikle herkesin bu iki arketipi kendi açısından ve kendi ilişkisi içerisinde yeniden tanımlayabileceğini unutmamalıyız. Bununla birlikte burada aktaracağımız notlar BDSM topluluklarında genellikle kabul edilen ve uygulanan fikirlerdir.
Herkesin köle kelimesiyle ilgili kendi tanımı vardır ve bunların çoğu haklı olarak iyi bir anlam taşımaz. 'Köle' kelimesini duyduğumuzda, çoğu insan, başka bir kişiye ait olan ve kendi iradesi dışında o kişiye hizmet etmeye zorlanan kişi veya bireyi tanımlar. Genel olarak çoğu insan bu tür köleliğin iğrenç olduğu konusunda hemfikirdir.
BDSM topluluklarında bu tür kölelik (yukarıdaki gibi) ve kölelik arasında bazı önemli farklılıklar vardır. Muhtemelen en önemli fark, BDSM topluluğundaki kölenin kendi irade ve rızasıyla köle olmak istemesidir. Bunu "Consensual Slavery / Rızaya dayalı kölelik" şeklinde isimlendirebiliriz.
Rızaya Dayalı Kölelik
Rızaya dayalı kölelikte köle, tüm haklarını ve ayrıcalıklarını Efendisine bırakmıştır. Köle artık mecazi anlamda başka birinin mülküdür. Köle, kendi sınırlarını / limitlerini koymaz; bu limitler, Efendileri tarafından belirlenir. Başka bir deyişle, köleye yaşam şekli veya sınırları hakkında karar verme yetisi verilmemiştir, efendisinin limitleri belirleyicidir.
Rızaya dayalı bir kölelik ilişkisindeki bir köleye (genellikle) safe word belirtilmez. Köle, tamamen kendi sezgisine ve içgüdüsüne güvenerek Efendisinin kararına uymak zorundadır.
Aslında, Efendi hiçbir şey için kölenin rızasına ihtiyaç duymaz. Kölenin hayatının tüm yönleri üzerinde tam bir güce ve kontrole sahipler. Bir köle, bir Efendiye teslim olmadan önce müzakere süresince onu iyi tanımalı ve anlamalıdır. Tüm gücü devretmek, devrettiğiniz kişinin ne kadar güvenilir olduğuna bakmanızı gerektirir.
İtaatkâr
Öte yandan, bir itaatkâr, bir D / s ilişkisinde bazı temel sorumlulukları elinde tutar. Kölenin aksine, itaatkar, sınırlarını belirleme ve değiştirme hakkına sahiptir. Bu, itaatkârın D / s ilişkisinin temel sınırlarını belirlemeye yardımcı olma yeteneğini sağlar. Belirlediği limitler ölçüsünde, taleplerde bulunabilir ve istediği kadar gücü istediği oranda devredebilir.
İki dinamiği karşılaştırırsak
- İtaatkar, müzakere edebilir; köle edemez
- Bir itaatkarın sınırları vardır; bir köle, sahibinin kendisi için belirlediği sınırlar dışında tüm sınırlardan vazgeçmiştir.
- Bir itaatkar, her seferinde bunu yapmayı seçerek itaat ve hizmet eder, iradesini ortaya koyar. Bir köle efendisinin iradesine teslim olur.
- Bir köle ait kabul ederken, itaatkar boyun eğmeyi kabul eder.
- Bir itaatkâr, D / s ilişkisi bağlamında bazı hakları elinde tutarken, bir köle tüm haklarından vazgeçmiş ve aslında mülk/mal haline gelmiştir.
- Bir köle yapacağı her davranış için efendisinin izin veya komut vermesini bekler, itaatkar daha önceden tanımlanmış sınırlara göre davranır.
- Bir köle itaatkar olmalıdır, ancak itaatkâr bir köle değildir.
- İtaatkar olmak, köle olmak için “nihai” teslimiyet sonucuna giden yolda sadece ilk adımdır.
Emeğine sağlık üstad.
Sosyal medyada görüyoruz ki ‘birçok kişi’ BDSM’yi sadece şiddet içerikli cinsellik olarak görüyor.
Haddinden fazla yanlış ve çarpık bilgi ile yola devam eden insanlar var.
Bu kompozisyonu herkesin okuması, anlaması gerekir.
Teşekkürler.
Açıklama için teşekkürler Üstad.
Esenlikler…